Kanıta Dayalı Hemşirelik Uygulaması
Kanıta dayalı uygulama, kanıta dayalı tıp, kanıta dayalı hemşirelik konuları son on yıldır, sağlık ve hemşirelik literatüründe hızla artmakta, konu ile ilgili kitaplar yayınlanmakta, kongreler yapılmakta ve kanıta dayalı hemşirelik merkezleri açılmaktadır.
Konu, ülkemizde de son yıllarda giderek artan bir ilgi ile tartışılmaya başlanmıştır. Araştırmalar, kanıt değeri taşıyan sonuçlar sağlıyor mu? Uygulamalar kanıta dayalı mı? Bu sorular soruluyor, uygulamaların kanıta dayalı olmasından söz ediliyor; ancak yapılan tartışmalardan kullanıcıların bu terimlere farklı anlamlar yükledikleri anlaşılıyor.
Konunun dünyadaki gelişimi incelendiğinde benzer sorunların yaşandığı görülmektedir. Kitson (1997) hemşirelerin konu ile ilgili kavramları tam olarak bilmeden bu hareketin içine girdiklerini; İngersoll (2000) kanıta dayalı uygulamaların hemşirelik açısından anlaşılır hale getirilmesi gerektiğini vurgulamıştır.
Kanıta Dayalı Uygulama Hareketi ve Hemşirelik
Kanıta dayalı uygulamalar (KDU), pek çok disiplinin olduğu gibi hemşirelerin de yakından ilgilendiği bir konudur. Bu hareketin hızlanmasında sağlık sistemleri ve profesyonel örgütlerin talepleri yanı sıra tıbbi uygulama hatalarında (malpractice) artış da belirleyici olmuştur.
Sağlık bakım uygulamalarının kanıta dayandırılması gereklilikleri olarak "bakım maliyetinde artış, bakımın sadece %20'sinin kanıta dayalı olması, hastaların hatalı uygulama kaygısı, hastaların bilgi taleplerinde artış ve sağlık personeline güvenin azalması" konularına dikkat çekilmektedir.
Hemşirelik uygulamalarının kanıta dayalı olması bakım kalitesini ve bakım sonuçlarını iyileştirmek, klinik uygulamalarda ve hasta bakım sonuçlarında fark yaratmak, bakımı standardize etmek ve hemşire memnuniyetini arttırmak gibi sonuçları açısından önemlidir.
Profesyonel hemşirelerden güvenli ve etkili bakım vermesi, uygulamaları konusunda hizmet sunulan topluma, sağlık ekibine ve meslektaşlarına hesap vermesi beklenir. Bakım, elde edilebilen en bilimsel bilgiye dayalı olmalıdır. Bilgi ve karar verme arasındaki ilişki hemşireliğin profesyonelleşmesinde en belirleyici unsurdur. Kanıta dayalı uygulamalar hemşirelik uygulamalarının bilimselleşmesini sağlar.
Diğer disiplinlerde olduğu gibi hemşirelikte de bilgiler bir yandan hızla eskimekte, öte yandan yeni bilgiler hızla çoğalmaktadır. Hemşirelik uygulamalarının geleneğe dayalı yapısını koruması yeni bilgilerin uygulamaya aktarıldığı tıbbi bakım ortamında bir uyumsuzluğa neden olmaktadır.
Daha da önemlisi teori ve uygulama arasında uçurumun giderilmesi ülkemiz hemşireliğinin öncelikli sorunu olmaya devam etmesine karşın bu boşluğu doldurmaya dönük kapsamlı çalışmalar başlatılmamıştır.
ABD'de 1970'li yıllarda başlayan "Hemşirelikte Araştırma Kullanım Projeleri" son yıllarda yerini "Kanıta Dayalı Hemşirelik Projeleri" ne bırakmıştır.
Ülkemizdeki hemşirelik araştırmalarının özellikleri ve hemşirelik uygulamalarının geleneğe dayalı yapısı, kanıta dayalı hemşireliğin hayata geçirilmesi konusunda Platin'in (2000) dile getirdiği kaygıları doğrular niteliktedir.
KDH uygulamaları konusunda, yakın bir gelecek için gerçekçi bir beklenti, kanıt değeri taşıyan çalışmalara yönelmek ve dünyada yapılan çalışmaların bakım ortamına taşınmasına katkı sağlamak olabilir.
Hemşirelik, tıp ve diğer sağlık disiplinlerinin kanıt temelli uygulamalarına ayak uydurmak zorundadır. Daha kaliteli bakım verme sorumluluğu hemşirelik kararlarının da kanıta dayandırılmasını gerektirmektedir.
Dünya Sağlık Asamblesi'nin 2001 yılında hemşirelik ve ebelik hizmetlerinin güçlendirilmesi konusunda aldığı kararlarda müdahale gerektiren beş önemli alan vurgulanmıştır. Bu alanlardan birisi, ebelik ve hemşirelik hizmetlerinin bilimsel tabana ve klinik kanıtlara dayalı olarak yürütülmesi ve kanıta dayalı ebelik ve hemşirelik hizmetlerinin sağlanması için gerekli alt yapının kurulmasıdır.
Kanıta Dayalı Hemşirelik Hareketinin ilgi görmesinin nedenlerinden birisi kaliteli bakım sunmak, diğeri de bu hareketin hemşireleri beceri ve bilgi açısından daha zayıf konuma düşürme korkusudur.
KDH uygulamalarının yaşama geçirilebilmesi için öncelikle hemşirelerin araştırmaları eleştirel olarak değerlendirme becerilerinin geliştirilmesine ve uygulamalarını bilimsel bilgiye dayandırma kültürünün oluşturulmasına gereksinim vardır.
Araştırıcılar, hizmet alan ve veren grupların gereksinimlerine uygun araştırmalar yapmalı ve sonuçlarını yayma yöntemleri geliştirmelidir. Hizmet sunumu için en iyi kanıtları oluşturmak üzere uygulayıcı ve araştırıcıların etkili işbirliği yollarını bulmaları gerekmektedir.
Bakımın daha etkili sunumu ortak amaç olmalıdır. Sözü edilen işbirliği KDH uygulaması ile ilgili engelleri aşmada bir fırsat olarak görülmelidir. Bu iş ve güç birliği yaklaşımıyla hemşirelerin kanıta dayalı bakım sürecinde yerlerini almaları ve karar mekanizmalarına katılmaları da kolaylaşacaktır.
KDU engelleri düşünüldüğünde bu ortaklığın tarafları hemşireler, yönetici hemşireler ve araştırıcı hemşirelerdir. Hemşireliğin profesyonelleşme gerekleri açısından ülkemizden neredeyse yarım asır önde giden ABD'de KDH uygulamaları konusunda hastane okul işbirliği çalışmalarında artış olduğu görülmektedir.
Joanna Briggs Hemşirelik Kanıt Merkezi'de benzeri bir işbirliğinin Avustralya örneğidir. Hemşirelik lisans ve lisansüstü eğitim programlarında KDH uygulamalarının öğretimi ve projeler geliştirilmesine fırsat sağlayacak biçimde düzenlemeler yapılmasına gereksinim vardır. Bilgiyi üreten grupların ise bilginin bilimsel değeri ve kullanımı konusunda daha fazla sorumluluk alması gerekmektedir.
Pape'in (2003) vurguladığı gibi KDU, araştırma, eğitim ve profesyonel gelişim süreçlerini entegre eder. Kanıta dayalı hemşirelik uygulamalarının bu süreçleri aynı zamanda geliştireceği de unutulmamalı ve profesyonelleşme sürecinin hızlandırma fırsatı olarak değerlendirilmelidir.
Ülkemiz hemşireliğinin, henüz sadece kuramsal düzeyde ele aldığı bu konuda atacağı ilk ve en önemli adım, uygulamalarını kanıta dayandırma sorumluluğunu ve niyetini gözden geçirmek olabilir!
Prof. Dr. Gülseren KOCAMAN
Dokuz Eylül Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu / İzmir