Hemşirelik Kanununda Yapılan Düzenlemeler
Hemşirelik Kanununda Yapılan Düzenlemeler
- Artık erkekler de hemşire olabilecektir.
- Hemşirelik için lisans mezunu olma şartı getirilmektedir.
- Hemşirelerin görev yetki ve sorumlulukları yönetmelikle belirlenecektir.
- Lisansüstü eğitim alanlar "uzman hemşire" olacaktır.
- Hemşirelikle ilgili yönetim görevlerinde lisans ve lisansüstü eğitim alanların önceliği olacaktır.
- Hemşirelik eğitimine eşdeğer sağlık memurluğu programının adı hemşirelik programı olarak değiştirilecektir.
Düzenleme ile neler değişiyor?
Son yıllarda içerisinde ülkemizde 12 bin 494 hemşire ve 5 bin 290 sağlık memuru alımı yapılmıştır. Döner sermaye priminden performansa göre yararlandırılma sağlanarak, ücretler önemli ölçüde iyileştirilmiş, çalışma performansını olumsuz etkilediği ifade edilen kep takma zorunluluğu kaldırılmıştır. Lisans mezunu hemşirelerin ek göstergeleri de 2.200'den 3.000'e çıkarılmıştır.
Hemşirelik Kanununda yapılacak değişikliklerle birçok konuda yeni düzenlemeler yapılmaktadır. Mevcut yasaya göre, hemşirelik bir kadın mesleğidir, yapılan değişiklikle bu düzenleme değiştirilmektedir.
1990'lı yıllarda sağlık meslek yüksekokullarına erkek öğrenci alınmış ve bu erkek öğrenciler diplomalarında "hemşire" ibaresiyle mezun olmuşlar, ancak sahada mesleklerini icra edememişlerdir.
Hâlen sağlık memuru olarak çalışmak durumunda bırakılan erkek mezunlar tahakkuk memurluğundan saymanlığa kadar farklı görevlerde konumlanmak zorunda kalmakta ve ücret açısından hak kayıpları yaşamaktadırlar, hatta yine yasanın, kadın, erkek ayırımı içermesinden ötürü üniversitelerimizde aynı eğitim kızlar için "hemşirelik" erkek öğrenciler için "sağlık memurluğu" olarak ayrı sınıflarda yan yana sunulmaktadır. Kanunda yapılan değişiklikle yasalarımızdaki bu son cinsiyet ayrımcı düzenleme de ortadan kaldırılmaktadır.
Yapılacak değişikliklerden bir diğeri de mevcut kanunda yer alan ve mesleğe giriş yaşının yirmi beş ile sınırlandıran kanun hükmünün kaldırılmasıdır.
Hemşirelik, hastaları izlemek ve tedavi süreçlerini yönlendirmek için gerekli olan ileri soyut düşünme yeteneği ve bilgiye sahip olunması zorunlu bir ihtisas mesleğidir ve yükseköğrenim görmüş meslek mensupları tarafından icra edilmesi vatandaşlarımız alacağı sağlık hizmetlerinin kalitesini de çok yukarılara çekecektir.
Özellikle, modern dünyanın temel meselelerinden biri olan nüfusun yaşlanması ki, Türkiye'de bu trende girmektedir yine, kronik hastalıkların artışı, bireyselleşme ve geniş aileden çekirdek aile tipine geçişin yaşlı ve hasta bakımında, profesyonel desteğe ihtiyacı artırması gibi sosyal etkenlerle, tarihin hiçbir dönemiyle kıyaslanamayacak ölçüde kaliteli bakım hizmetine duyulan ihtiyaç da artmıştır.
Vasıflı hemşireye duyulan ihtiyaç artışına paralel olarak, hemşirelik için yükseköğrenim şartı getirilmiştir. Yapılacak değişiklikle, hemşirelerimiz, hemşireliğe yönelik üniversitelerimiz bünyesinde eğitim, öğretimini sürdüren 101 ayrı lisan eğitim programından mezun olduktan sonra mesleğe katılacaklardır.
Diğer taraftan Kanuna eklenen geçici maddeyle 5 yıl süre ile sağlık meslek liselerinin hemşirelik ve hemşireliğe eş değer sağlık memurluğu programlarına öğrenci alınmasına devam olunacağı ve bu programlardan mezun olanlara hemşire unvanı verileceği hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, kanun teklifiyle, lisansüstü eğitim alan meslek mensuplarına ilerleme imkânı tanınmış, elde ettikleri uzmanlık neticesinde, bulundukları birimde uzman hemşire olarak çalışmaları imkânı sağlanmıştır. Yani ilk kez hemşirelerimiz, meslekte objektif kriterlerle ilerleme imkânını garanti altına almaktadırlar.
Ülkemiz özelinde, mesleğe, birçok diplomalı hemşire ilgisini kaybetmekte ve bunun nedeni de hemşirelik mesleğinin en önemli problem alanlarından biri olan hemşireliğin görev, yetki ve sorumluluklarının çağdaş tanımlara uygun bir biçimde belirlenmemiş olmasıydı.
Bunun sahadaki yansıması ise "beyaz melek"lerin âdeta bir ev kadını gibi görülmeleri, sağlık sektöründeki her işi yapmaları beklenen ara personel konumuna hapsolmaları gibi istenmeyen sonuçlardı. Yasa değişikliği ile mesleğin sınırları ve sorumlulukları net bir biçimde çizilmiş ve mesleki kimlik sorunu ortadan kaldırılmıştır.
Yasa değişikliği teklifinde, kazanılmış haklar ilkesine uygun olarak, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce hemşirelik ve hemşireliğe eş değer sağlık memurluğu programlarından mezun olanlar ile hâlen bu programlarda kayıtlı bulunan öğrenciler açısından herhangi bir hak kaybı da söz konusu değildir.
Yine, bir defaya mahsus olmak üzere, ebe olmalarına rağmen eleman yokluğundan yataklı tedavi kurumlarında hemşirelik görevini en az üç yıldan beri sürdüren ebelerimizin de görevli personel olarak mesleklerini icra etmelerine imkân tanınmıştır.