Evde Bakım Hizmetleri
Evde Bakım Hizmetleri
Dünyada sanayi toplumuna geçiş süreciyle birlikte gündeme gelen “maliyetlerin düşürülmesi” kavramının sağlık sektörüne yansımalarından birisi de “Evde Bakım” hizmetleridir.
Günümüzde ortalama yaşam süresinin uzaması sonucunda ileri yaşta olanların sayısının artması; tıp ve teknolojideki gelişimin sağlık hizmetlerinin birçoğunun evde verilmesine olanak sağlaması; hastanede yatış süresinin kısalması ve günlük cerrahinin artması evde bakımın önemini arttırmıştır.
Evde bakım esas olarak bireyin gereksinimlerinin evinde karşılanmasını kapsamaktadır. Evde bakımın kapsamı bireyin gereksinimleri doğrultusunda değişiklik göstermektedir.
Evde bakımın büyük bir kısmı bireyin sağlık gereksinimlerini karşılamaya yönelik olmakla birlikte banyo yapma, saç yıkama, giyinme-soyunma gibi bireysel bakım gereksinimlerini; evin temizlenmesi, yemek pişirilmesi çamaşır yıkanması, ev ortamının yaşamı kolaylaştırıcı duruma getirilmesi gibi evle ilgili gereksinimlerini, mali harcamaların düzenlenmesi, seyahat edilmesi, sosyal aktivitelere katılınması gibi ekonomik ve sosyal gereksinimlerini karşılamayı da kapsamaktadır.
Evde bakım hizmetlerinin ortaya çıkışına bakıldığında ilk kapsamlı kayıtların ABD’ne ait olduğu görülmektedir. 19. yüzyılda yaşlının evde hemşirelik bakımı olarak başlayan sağlık hizmetlerinin devamıdır.
Evde hemşirelik hizmetleri 1883 yılında Lillian Wald tarafından New York’ta başlatılmıştır. 1909 yılında New York’taki Metropolitan Sigorta Şirketi “evde sağlık bakımını” hizmet kapsamına almıştır.
Hekimlerin II. Dünya Savaşı sırasında ev ziyaretlerini bırakmaya başlamalarıyla, “ziyaretçi hemşirelik hizmetleri” hızla gelişmiştir.
Günümüzde evde bakım hizmetleri hekim, hemşire, fizyoterapist, diyetisyen, psikolog, eczacı, sosyal çalışma uzmanı, diş hekimi ve ev ekonomisti gibi farklı meslek üyelerinin katılımıyla interdisipliner ekip yaklaşımıyla yürütülmektedir.
Evde bakıma gereksinim duyanların büyük çoğunluğunu yaşlılar oluşturmaktadır. ABD’nde sağlık hizmetlerinin verilmesinde evde bakımın en hızlı genişleyen sektör olduğu, bu hizmeti alanların %75’inin 65 ve üzeri yaş grubundaki bireyler olduğu belirtilmektedir.
ABD’nde yaşlı bakımına yönelik hizmetlerin geliştirilmesiyle, 1999-2002 yılları arasında hastaneye kabul edilen her 1000 hastada %22’lik, hastanede yatış süresinde %20’lik bir azalma olduğu belirlenmiştir.
Ankara’da yaşayan 65 ve üzeri yaştaki bireylerin bazı özellikleri ve yaşam koşullarının incelendiği bir çalışmada yaşlı bireylerin çoğunluğu beslenme, giyinme ve banyo yapma ile ilgili aktiviteleri bağımsız olarak yaptıklarını belirtirken bir kısmı fatura ödeme, bankadan para çekme, ev temizliği, çamaşır yıkama, alış-veriş yapma ile ilgili aktivitelerde bağımlı olduklarını ifade etmişlerdir.
Aynı çalışmada yaşlı bireylerin yaklaşık % 73’ünün yaşamlarını kendi evlerinde yalnız, eş, çocuk ya da akrabalarıyla birlikte sürdürdükleri belirlenmiştir.
Devlet Planlama Teşkilatı tarafından yapılan bir araştırmaya göre ülkemizdeki yaşlıların %36’sının çocuklarıyla, %63’ünün yalnız, %1’inin kurumlarda yaşadığı, kentlerde yalnız yaşayan yaşlı oranının %70 olduğu saptanmıştır. Bu veriler ülkemizde de evde bakıma gereksinim duyan yaşlı sayısının giderek artmakta olduğunu göstermektedir.
Sağlık Bakanlığımız tarafından 2002 yılında geliştirilen “Ulusal Yaşlı Sağlığı Programı” stratejilerinden biri “yaşlıların ülke koşullarına uygun evde bakımına yönelik uygulamaların geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması”dır.
Sağlık Bakanlığı 2005 yılında evde bakım hizmeti veren sağlık kuruluşlarının açılması, çalışması ve denetlenmesi ile bunları işleten kurum ve kuruluşların, özel hukuk tüzel kişilerinin ve gerçek kişilerin uyması gereken usul ve esasları düzenlemek amacıyla “Evde Bakım Hizmetlerinin Sunumu Hakkında Yönetmelik” hazırlamıştır (Tarih: 10.03.2005 Sayı: 25751).
Yönetmelikte “evde bakım hizmeti: hekimlerin önerileri doğrultusunda hasta kişilere, aileleriyle yaşadıkları ortamda sağlık ekibi tarafından rehabilitasyon, fizyoterapi, psikolojik tedavi de dahil tıbbi ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde sağlık ve bakım ile takip hizmetlerinin sunulması” olarak tanımlanmaktadır.
Yönetmelikte personel standartları bölümünde (Bölüm 3) mesul müdür, hekim, hemşire veya sağlık memurlarının olması gereken sayı ve görevleri yer almaktadır (Madde 11-12-13).
Diğer personel başlığı altında, “evde bakım hizmeti veren merkez veya birimin hizmet sunacağı alanla ilgili olarak psikolog, fizyoterapist, sosyal hizmet uzmanı gibi hekim dışı sağlık personeli bulunabilir. Ayrıca bunlara yardımcı olmak üzere bakım destek personeli çalıştırılabilir” denilmektedir (Madde 14).
Aynı yönetmelikte sağlık kuruluşlarının denetiminin; İl Sağlık Müdürlüğü tarafından oluşturulan bir hekim, bir hemşire olmak üzere en az iki sağlık personeli tarafından gerçekleştirileceği ifadesi yer almaktadır (Madde 29).
Özetlenecek olursa; yönetmelikte evde bakımda temel personel olarak hekim ve hemşirenin yer aldığı, evde bakım hizmetinin koruyucu, tedavi edici rehabilite edici hizmetler ile takip hizmetlerini kapsadığı ifade edilmektedir.