Hastalığın Birey ve Aile Üzerinde Etkileri
Hastalık asla yaşamdan ayrı düşünülemez. Her bir bireyin, hastalığa karşı verdiği tepki farklıdır, bu nedenle bireysel bakım planlanmalıdır.
Hastalık durumunda, duygusal ve davranışsal olarak beden imajı, aile dinamikleri ve rollerde değişim meydana gelir. Birey ve aile, hastalık ve tedavinin yol açtığı bu değişikliklerle başa çıkmak zorundadır.
Hastalıkta Davranışsal Değişiklikler
Her birey, hastalığın tedavisine ya da hastalığa farklı cevap verir. Bireysel davranışlar ve emosyonel tepkiler, hastalığın doğasına, bireyin hastalığa uyumuna, sosyal çevrenin tepkilerine ve hastalık sürecinin değişimine bağlıdır.
Kısa süreli, yaşamı tehdit etmeyen hastalıklar, birey ve ailenin fonksiyonlarında değişim yaratmaz ya da çok az bir değişiklik oluşturabilir. Özellikle yaşamı tehdit eden hastalıklar, anksiyete, şok, kızgınlık öfke, içine kapanma gibi ciddi davranış ve emosyonel değişikliklere yol açar.
Bu tepkiler, hastalık stresine karşı ortaya çıkan cevaplardır. Çünkü hastalık bireyin otonomisini, yeterliliğini, bağımsızlığını, üstlendiği rolü yerine getirmesini, öz benlik saygısını tehdit eden bir durumdur.
Hastalığa Uyumda Psikososyal Faktörler
- Hastalığın belirti ve bulguları
- Hastalığın ya da işlev kaybının birey için anlamı, bireyin algılaması
- Hastalıkla ilgili önceki deneyimler
- Hastalığın yaş dönemi için oluşturduğu tehdit düzeyi
- Destek sistemleri Kültür
- Kişilik yapısı
- Baş etme gücü ve yeteneği
Hastalığın Aile Üzerindeki Etkisi
İnsanlar yaşamları boyunca, hem meslek hem de aile yaşantılarında, baba, eş, çocuk, yönetici, karar verici gibi rollere sahiptirler. Hastalık durumunda, aile içindeki roller değişebilir. Bu değişim, farkedilmeyen, kısa süreli veya çok belirgin, uzun süreli olabilir.
Birey ve aile, genellikle kısa süreli, göze çarpmayan değişikliklere daha kolay uyum sağlayabilirler. Uzun süreli rol değişiklikleri, keder sürecine benzer iyileşme aşamalarını gerektirir. Birey ve aile değişen rolleriyle başa çıkmak için, özel bir rehberin ya da danışmanın yardım ve desteğine ihtiyaç duyabilirler.
Felç gibi kalıcı kayıplara neden olan hastalıklarda, aile üyeleri hasta bireyin tüm sorumluluğunu üstlenebilir. Bu durum, hasta bireyde güçsüzlük, umutsuzluk duygularını güçlendirir. Aynı zamanda bu durum, aile üyelerinin sorumluluklarını arttırır.
Hastalığın Beden İmajı Üzerindeki Etkisi
Beden imajı, fiziksel görünümün subjektif bir ifadesidir. Bazı hastalıklar fiziksel değişikliklere neden olur. Birey ve aile üyeleri, bu değişikliklere farklı tepkiler gösterirler. Çünkü her değişimin her birey için anlamı farklıdır.
Bacak ampütasyonu gibi bir nedenle beden imajında değişiklik meydana geldiğinde, birey duruma "şok, inkar, geri çekilme (pazarlık), kabul-uyum ve rehabilitasyon" basamaklarını yaşayarak tepki verir.
Başlangıçta birey değişim karşısında şok yaşar ve onun varlığını inkâr eder, başkasının başına gelmiş gibi davranır. Geri çekilme ya da içine kapanma, bireyin duruma uyum yapmasını sağlayan baş etme mekanizmasıdır.
Birey ve ailenin değişimi kabul etmesi ile birlikte, var olan eksiklik / yetersizlikle yaşamak için gerekli yardım uygulamaları planlanabilir. Rehabilitasyon gerçekleştirilebilir.
Birey ve Ailenin Beden İmajındaki Değişikliklere Tepkisi
- Değişimin tipine (Kol, özel bir duyu, ya da organ kaybı)
- Değişime uyum sağlayabilme kapasitesine Değişimin oluşum hızına
- Destekleyicilerin varlığına bağlıdır.
Hastalığın Benlik Kavramına Etkisi
- Benlik kavramı, bireyin kendisini nasıl algıladığı, zayıflık ve güçlülüklerine nasıl baktığını yansıtan mental imajdır.
- Benlik kavramı, vücut imajı ve rollerle ilişkilidir ve kişisel spritüel, fizyolojik kavramları da içerir.
- Benlik kavramı, bireyin diğer aile üyeleriyle ilişkilerinde önemlidir.
Hastalığına bağlı olarak benlik kavramı değişen bir birey, ailenin beklentilerini karşılayamayabilir, yorgunluk ya da çatışma ön plana çıkabilir. Bunun sonucunda da, aile üyeleri ile birey arasındaki ilişki değişebilir.
Hastalığın Aile Dinamiklerine Etkisi
Hastalıkların, birey ve aileyi etkilemesi sonucu, aile dinamikleri sık sık değişir. Aile dinamikleri; aile fonksiyonları, karar verme, üyelerine bireysel destek sağlama, günlük değişim ve değişikliklerle ilgilenme ile ilgili bir süreçtir.
Eğer ailedeki ebeveyn / anne-baba hasta olursa, çoğunlukla hastalık geçene kadar, ailede karar verme mekanizması durur ya da ertelenir veya ailenin yaşça büyük üyesi bu sorumluluğu üstlenir.
Aile üyeleri, hasta olan bireyin rol ve sorumluluklarını başarıyla yerine getirebilseler bile, bu üstlenme emosyonel zorlanmaya neden olur. Stres oluşturur.
Model, bir kavram ya da fikri anlamanın kuramsal bir yoludur. Sağlık ve hastalık, kompleks kavramlar olduğu için modeller, bu kavramlar arasındaki ilişkileri ve bireyin sağlık uygulamalarına karşı tutumlarını anlamak için kullanılır.
Sağlık inançları, bireyin sağlık ve hastalık hakkındaki fikirleri, inançları ve tutumlarıdır. Sağlık inançları, gerçek ya da gerçek dışı bilgiyi, yaygın söylentileri, gerçek ya da yanlış beklentileri temel alabilir.
Sağlık davranışları, genellikle sağlık inançlarından kaynaklandığı için sağlığı pozitif veya negatif olarak etkiler. Pozitif sağlık davranışları, iyi sağlığa ulaşma, yeniden kazanma, sürdürme ve hastalığı önleme ile ilgili aktivitelerdir.
Yaygın pozitif sağlık davranışları immünizasyon, yeterli egzersiz, diyet ve beslenmeyi kapsar. Negatif sağlık davranışları sigara içme, ilaç-alkol bağımlılığı, yetersiz diyet ve gerekli ilaçları almayı reddetme gibi sağlık için var olan veya olası zararlı uygulamaları kapsar.
Bireyin sağlık inançları birçok faktörden etkilenir. Bu faktörler sağlık düzeyinin algılanması, demografik özellikler ve kişilik gibi faktörleri modifiye etme ve pozitif sağlık davranışlarının yararlarını anlama olarak sıralanabilir. Sağlık modelleri, bu unsurların birçoğuyla iç içedir.